Kalp Krizi Geçirmenin ve Suçu Herkese Atmanın Yolları – “Beyin Tatilde” Sollama Denemesi

Şiauliai, Litvanya. Bir kavşak. Gökyüzü açık, arabalar her zamanki gibi vızıldıyor—ta ki hayat, görünüşe göre, dramatik bir dönüş yapana kadar. En azından araç kamerasına sahip sürücümüz bunu böyle hissediyor.

Her şey, kahramanımızın, hiçbir kendine saygısı olan sürücünün yapmayacağı bir şeyi denemeye karar vermesiyle başlıyor: Döner kavşakta sağ şeritten sollama! Sanki trafikte kimsenin göremediği gizli bir boyutu keşfetmiş gibi. Öndeki araç mı? Arkada yüksek tempolu bir IQ testi oynandığından habersiz, gayet huzurlu.

Ve bir anda beklenmeyen oluyor! Öndeki araç aynı çıkışa yöneliyor. Yani, döner kavşakta arabaların genellikle yaptığı, tamamen yasal bir hamle. Fakat kahramanımızın dünyasında bu bir ihanet. Bir başkaldırı. Duygusal bir dava açmak için yeterli sebep. Frenlere asılıyor, kamera sallanıyor ve sürücümüz içindeki Shakespeare’i ortaya çıkarıyor—yalnızca dizeler yerine ardı arkası kesilmeyen küfürler dökülüyor ağzından.

Tabii ki, yorumlar bölümü coşuyor. Kimisi öndeki aracı sinyal vermemekle suçluyor. Başkaları ise araç kamerası sahibi sürücünün tam bir dram meraklısı olduğunu, biraz magnezyum alıp sinirlerini yatıştırması gerektiğini söylüyor. Üçüncü bir grup ise tüm bu döner kavşağın psikolojik bir dayanıklılık testi olarak tasarlandığını iddia ediyor—buradan sağ ve akıl sağlığını koruyarak çıkan herkese ehliyetle birlikte altın bir yıldız verilmeli diyorlar.

Bu neydi derseniz—mantıktan uzak bir sollama girişimi mi, unutulmuş bir sinyal mi, yoksa trafiğin sıradan günlük sirk gösterisi mi—bir gerçek var: Bu bir sürüş videosu değildi. İnsan psikolojisi üzerine çekilmiş bir belgeseldi.