Volkswagen Gerçeklerle Yüzleşiyor

Volkswagen CEO’su Oliver Blume, sonunda gemisinin hızla bir buzdağına doğru yol aldığını fark eden biri gibi konuşmaya başladı. Süddeutsche Zeitung’a verdiği röportajda dürüstçe itiraf etti: “Başarılarımızın üstüne çok uzun süre yattık.” On yıllar boyunca Volkswagen’in iş modeli oldukça basitti ve rahattı: Almanya’da üret, her yere ihraç et. Ancak dünya değişti, Volkswagen ise geçmişin zaferlerinin gölgesinde kaldı.

Blume, otomotiv pazarının bugün elektrikli araçlar ve yazılımlar tarafından yönetildiğini kabul etti – ve işte tam da yazılım konusunda Volkswagen ciddi sıkıntılar yaşıyor. Alman titizliği, yerini Alman arızasına bırakmış durumda. Bunu düzeltmek için kolları sıvayan Volkswagen, 2030 yılına kadar 35.000 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.

Çin’in üretim gücü hakkında ise Blume yorumsuz kaldı, ama rüzgarın yönünü okumak zor değil. Aynı zamanda Volkswagen, ABD pazarında ayakta kalmak için elinden geleni yapıyor. Trump dönemi tarifeleri işleri kolaylaştırmadı; Almanya’da üretilen otomobiller ABD’de giderek daha pahalı ve cazibesiz hale geliyor. Yine de Blume, ABD Ticaret Bakanlığı ile “dürüst ve yapıcı” görüşmeler yürüttüklerinin altını çizdi.

Volkswagen halihazırda Kuzey Amerika’da 55.000 kişiye istihdam sağlıyor ve yerli üretici Rivian ile iş birliği yapıyor. Blume’un inancı basit: Bir ülkeye yatırım yapıyorsan, karşılığında daha iyi şartlar beklemelisin. Bu yaklaşım gerçekçi bir strateji mi yoksa çaresiz bir kurtuluş çabası mı bilinmez, ama bir gerçek var: Volkswagen artık geçmişin parlak günlerine güvenemez. Çünkü motor çalışmazsa, en şık amblem bile sizi uzağa götürmez.