100 Kilometrenin Üzerinde Elektrikli Menzile Sahip Plug-in Hibritler Yükselişte

Plug-in hibrit araçlar (PHEV), Avrupa otomobil pazarında en hızlı büyüyen aktörlerden biri haline geldi. Bu yükselişteki en büyük etkenlerden biri ise, araçların tamamen elektrikli modda sunduğu menzilin giderek artması. Artık günlük yolculukların büyük bölümü yalnızca elektrikle yapılabiliyor. Öte yandan, içten yanmalı motorun da araçta bulunması sayesinde uzun mesafelerde şarj molasına gerek kalmadan esneklik korunuyor.

Son on yılda PHEV’lerin elektrikli menzili yaklaşık 33 kilometreden, en üst seviye modellerde 120 kilometrenin üzerine çıktı (WLTP standardına göre). Daha büyük bataryalar ve gelişmiş enerji verimliliği sayesinde günümüzdeki PHEV’lerin yüzde 90’ından fazlası yalnızca elektrikle 70 kilometreden fazla yol alabiliyor. Bu mesafe, çoğu kullanıcının günlük ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli.

Resmi olarak en uzun elektrikli menzile sahip 25 plug-in hibrit SUV şöyle:
Lynk & Co 08 – 200 km (39,6 kWh)
OMODA 9 SHS – 145 km (34,5 kWh)
Leapmotor C10 REEV – 145 km (28,4 kWh)
Mercedes-Benz GLC 300 e – 130 km (31,2 kWh)
Volkswagen Tiguan eHybrid – 125 km (19,7 kWh)
BYD SEAL U DM-i Comfort – 125 km (26,6 kWh)
CUPRA Formentor 1.5 eHybrid – 124 km (19,7 kWh)
Volkswagen Tayron 1.5 eHybrid – 124 km (19,7 kWh)
Škoda Kodiaq 1.5 TSI iV PHEV – 123 km (19,7 kWh)
Range Rover Sport P460e/P440e – 122/114 km (31,8/19 kWh)
CUPRA Terramar e-Hybrid – 117 km (yaklaşık 19 kWh)
Renault Rafale E-Tech 4x4 – 106 km (22 kWh)
Mercedes GLE 400 e – 106 km (31,2 kWh)
BMW X5 xDrive50e – 105 km (29,5 kWh)
MG HS PHEV – 100 km (21,4 kWh)
Audi Q5 e-hybrid quattro – 100 km (20,7 kWh)
BMW X1 xDrive25e – 92 km (14,2 kWh)
JAECOO 7 SHS – 90 km (18,3 kWh)
EBRO s700 PHEV – 90 km (18,3 kWh)
EBRO s800 PHEV – 90 km (18,3 kWh)
BMW X3 xDrive30e – 90 km (12 kWh)
Opel Grandland Plug-in Hybrid – 86 km (17,8 kWh)
Peugeot 3008 Plug-in Hybrid – 86 km (17,8 kWh)
Mitsubishi Outlander PHEV – 86 km (22,7 kWh)
Mazda MX-30 e-Skyactiv R-EV – 85 km (17,8 kWh)

PHEV’lerin en önemli avantajlarından biri, günlük kullanımlarda elektrikli modda sürüş imkânı sunarak yerel emisyonları ve yakıt tüketimini azaltmaları. Ancak, batarya sınırına takılmadan, gerekirse içten yanmalı motor devreye giriyor. Özellikle uzun yolculuklarda bu özellik büyük kolaylık sağlıyor.

Çevresel açıdan bakıldığında, plug-in hibritler geleneksel benzinli araçlara göre yüzde 37’ye varan oranda daha az CO₂ salımı yapabiliyor. Birçok model ise sıfır emisyonlu araç olarak kabul edildiğinden, şehir merkezlerinde düşük emisyonlu alanlara giriş, vergi avantajları ve uygun park ücretleri gibi ayrıcalıklar sağlıyor.

Ekonomik olarak da PHEV’ler öne çıkıyor. Elektrikli kullanımda kilometre başı maliyet 0,08 Euro seviyelerine kadar inebiliyor ve bu değer içten yanmalı araçlara kıyasla oldukça avantajlı. Ayrıca, şehir içi kullanımda mekanik aksam daha az yıprandığı için bakım masrafları da ortalama yüzde 25 daha düşük oluyor.

Tüm bu avantajlar sayesinde PHEV’ler yalnızca bireysel kullanıcılar değil, şirketler ve filo yöneticileri tarafından da büyük ilgi görüyor. Kolay adapte edilebilen, çevreci ve toplam sahip olma maliyetinde rekabetçi olan bu modeller, otomotiv dünyasında yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkıyor.