Audi Concept C: Minimalist Spor Otomobil mi, Yoksa Eski Fikirlerin Yeni Ambalajı mı?

Audi'nin Concept C modeliyle öne çıkardığı en dikkat çekici unsur, markanın yeni yüzünü tanımlayan ve hem 1930'ların Auto Union Type C'sine hem de 2000'lerin başındaki A6 modellerine gönderme yapan "dikey çerçeve" tasarımı. Bu detay, geçmişle geleceği buluşturan sembolik bir dokunuş olarak öne çıkıyor.

Tavan mekanizması ise Audi için teknik anlamda bir ilk. İki parçadan oluşan elektrikli katlanır sert tavan, kapalıyken yekpare bir gövde izlenimi veriyor, açıldığında ise tek tuşla üstü açık sürüş keyfi sunuyor. Akıllıca bir çözüm olsa da devrim niteliğinde değil; daha çok, elektrikli bir spor otomobilin de gösterişli bir numaraya ihtiyacı olduğunun kabulü.

İç mekanda ise eloksallı alüminyum düğmeler, Audi'nin karakteristik "klik" hissini ve dokunsal geri bildirimi sunuyor. Buna "shy tech" adı verilen, çağrılana kadar gizli kalan bir ekran eşlik ediyor. Konsept, dokunmatik ekranlardan hoşlanmayanlarla onları vazgeçilmez bulanlar arasında bir denge kuruyor.

"Radikal sadelik" ve "duygusal saflık" gibi iddialı söylemlere rağmen, Audi henüz batarya kapasitesi, güç, menzil ya da performans gibi teknik detayları açıklamadı. Şimdilik Concept C, gerçek bir otomobilden ziyade bir tasarım platformu olarak öne çıkıyor.

Yine de Audi, bu konseptin gelecekte üretilecek bir modelin habercisi olduğunu ve markanın tasarım dilini şekillendireceğini vurguluyor.