Cybertruck Hayalleri Askıda: Gelecekçilik Şimdilik Park Edildi
Bir devrim gürültüsüyle dünyaya giriş yaptı. Tesla, Cybertruck’ı tanıttığında, pickup segmentini adeta bilim kurgu filmlerinden fırlamış elektrikli bir devle yeniden şekillendirme sözü verdi. Ancak 2025 baharına geldiğimizde, gelecek adeta tozlanmaya bırakılmış durumda. Şu anda ABD’de 10.000’den fazla satılmamış Cybertruck, oto galerilerinde bekliyor; toplamda yaklaşık 800 milyon dolarlık krom kaplı bir fazlalık. Bu tablo, yalnızca heyecanın talep yaratmaya yetmediğini gözler önüne seriyor.
Satış rakamları ise gerçeği yüzümüze çarpıyor. İlk çeyrekte yalnızca 6.400 adet araç sahibini buldu—geçen yılın sonundaki rakamın yarısı kadar. Üretim azaltıldı ve personelin bir kısmı, talebin düşmediği daha güvenilir Model Y hattına yönlendirildi. Peki ya bir milyonu aşkın ön sipariş verenler? Birçoğu artık hayalleriyle vedalaştı; hem fiyatların yükselmesi hem de verilen sözlerin değişmesi, heyecanı sönümlendirdi.
O çok konuşulan 39.900 dolarlık başlangıç fiyatı? Artık tarihe karıştı. Şu anda en uygun Cybertruck modeli 60.990 dolardan başlıyor, yüksek performanslı “Cyberbeast” ise 99.990 dolara dayanıyor. Menzili 470 mile çıkaracak ek batarya paketi ise sessiz sedasız iptal edildi—Tesla, kapora yatıranlara geri ödeme yapmaya başladı.
Sonra Mart ayında yaşanan kriz geldi: Seyir halindeyken gövde panellerinin yerinden çıkması şikayetleri sonrası Tesla, teslimatları durdurdu ve bugüne kadar üretilen tüm 46.000 aracı geri çağırdı. Parlak çelikle kaplanmış bir kabus yaşandı.
Avrupa’da ise Tesla’nın etkisi giderek azalıyor. Pazar payı %2,9’dan %2’ye düştü; Çinli BYD gibi rakiplerin baskısı ve Elon Musk’ın ardı arkası kesilmeyen siyasi çıkışları, markanın cazibesini daha da gölgeledi.
Şirket içinden sızan bilgilere göre, Cybertruck üretimine ara verilmesi bile gündemde. Yıllık 250.000 adetlik üretim hedefi, kırılmaz cam vaadi kadar uzak görünüyor.
Cybertruck, yarının simgesi olacaktı. Bugün ise, fazla hırsın, karşılanamayan beklentilerin ve tıpkı aracın gevşek gövde panelleri gibi tam oturmayan bir hikâyenin ibretlik örneği olarak karşımızda duruyor.
